3 Kasım 2012 Cumartesi


 Dün gece metroda bi adam gördüm, gözleri görmeyen. Dışarı çıkmamın tek sebebi o adamdı. Gördüm ve gece bitti.
        Aynı metroda, aynı saatte ya da farklı zaman dilimlerinde belki aylar sonra, belki de yarın gece onu tekrar gördüğümde, onu tanıyacağım, gördüğümü hatırlayacağım. O yine görevli var mı diye seslenecek, bu kez başka bir görevli gelecek adamın yanına. İsmini soracak ona ve koluna girmek isteyecek. Ben onları görebiliyor olacağım.
        Dün gece bir adam gördüm. Tek derdi sağ salim metroya binmek ve bir an önce evine gitmek olan bir adam.
          Yaşamı anlamak imkansız. Yaşamı anlamlandırmaksa bunun karşısında verilebilecek en gerçekçi savaşım. Sen yine istersen çaya at de! 

2 Kasım 2012 Cuma


         selam ben bütün bir tavuğu, kıtlıktan çıkmışçasına elleriyle yerken klasik müzik dinleyen adam.
                  selam yine ben. evet bir kere böyle bir şey de söylemiştim telefonun ardındaki ikinci kez konuştuğum sese. sonra bunun ne kadar leş olduğuna karar verdik birlikte otururken. aslında ben daha o anda anlamıştım. sadece sesimi çıkarmadım.
                  selam, kimileri kelimelerle oynamaya çok küçük yaşta başladığını, kimileri tuvalette otururken, kimileri ot çekerken,kimileri tam da ateşli bir sevişme esnasında kelimelerin onu gelip bulduğunu büyük bir bok yiyormuşçasına anlatır. ben kelimelerin benimle oynadığını düşünüyorum. hatta düpedüz taşak geçiyorlar da denebilir.
                  ama ateşli bir sevişme de fena olmazdı…

      Bundan üç sene evvel kalem tutan ellerim, şimdilerde klavyenin tuşlarına dokunuyor. Kahvemi sekiz buçuk aydan beri fındıklı içiyorum, tadı berbat! Daha az yazıyorum artık, daha çok siliyorum. Daha çok düşünüyorum ama daha az konuşuyorum. Sakallarım hala gür değil.
           Odam eskisinden daha loş, kitaplarım yerde dağılmış, zaten çok uzun bir zamandır, yaklaşık neyse bilemiyicem, kitap falan da okuduğum yok.
          Rüyalarımda seni görüyorum bazen, konuşuyoruz falan, sonra öpüyorum seni, tam sen beni öpecekken uyanıyorum. Hayal gücümün de bir sınırı var.
           Bunları sana anlatmıyorum, zaten senin de hiç şeyinde değil.